erfordernd

listen to the pronunciation of erfordernd
Englisch - Türkisch

Definition von erfordernd im Englisch Türkisch wörterbuch

taking
{i} alış

Sadece Tom'dan emirler almaya alışamam. - I just can't get used to taking orders from Tom.

Sabah duş almaya alışkınım. - I am in the habit of taking a shower in the morning.

requiring
ihtiyaç duyma
requiring
dayatmacı
taking
(Ticaret) işgal
taking
çevirim
taking
filme alma
requiring
{f} gerektir

Kataloglardan sipariş verme evden ayrılmanızı gerektirmeden size zaman para kazandırır. - Ordering from catalogs saves you time and money without requiring you to leave the house.

requiring
{i} gerektirme

Kataloglardan sipariş verme evden ayrılmanızı gerektirmeden size zaman para kazandırır. - Ordering from catalogs saves you time and money without requiring you to leave the house.

requiring
gerektirerek
taking
{s} cazip
taking
hoşa gidecek surette
taking
takinglyalıcı tavırla
taking
sevimli
taking
{s} çekici
taking
the takings ele geçen para
taking
{i} ele geçirme
taking
{i} çalkalanma
taking
{i} alma

Tom parayı almakla suçludur. - Tom was guilty of taking the money.

Tom parayı almak için uzandı. - Tom lied about taking the money.

taking
{i} telaş
Deutsch - Englisch
requiring
taking
necessitating
calling for
sensibel (Umsicht/Fingerspitzengefühl erfordernd)
sensitive