erdemli

listen to the pronunciation of erdemli
Türkisch - Englisch
virtuous
moral

A good person is a moral person. - İyi bir kişi erdemli bir kişidir.

single-hearted
single hearted
wholesome
virtuous faziletli
virtuous, morally upright
chaste
righteous
erdem
merit
Erdem
(isim) Virtue

His plan has both virtues and liabilities. - Onun planının hem erdemleri hem de yükümlülükleri vardır.

He was too upset to distinguish vice from virtue. - O, ahlaksızlığı erdemden ayıramayacak kadar çok üzgündü.

erdemli bir şekilde
virtuously
erdem
virtue, merit fazilet
erdem
Grace
erdem
dharma
erdem
morality
erdem
righteousness
Türkisch - Türkisch
Erdemi olan, faziletli: "Şu beğenmediğiniz toplumdan daha soylu ve erdemlisini nasıl yaratabilirdik?"- A. İlhan
Erdemi olan, faziletli
efdal
faziletli
fazıl
erdem
insanın ruhi olgunluğu
erdem
Ahlakın övdüğü iyilikçilik, alçak gönüllülük, yiğitlik, doğruluk gibi niteliklerin genel adı, fazilet: "Spor, alçak gönüllülük gibi bir erdem aşılar sporcuya."- N. Cumalı. İnsanın ruhsal olgunluğu
ERDEM
(Osmanlı Dönemi) Usta gemici
Erdem
fazilet
erdem
İnsanın ruhsal olgunluğu
erdem
Ahlâkın övdüğü iyilikçilik, alçak gönüllülük, yiğitlik, doğruluk gibi niteliklerin genel adı, fazilet
erdemli
Favoriten