Çok ümit verici değilsin.
- You're not very encouraging.
O cesaret verici haber.
- That's encouraging news.
Tom'un bildirilecek bazı çok cesaret verici haberleri var.
- Tom has some very encouraging news to report.
Koçlar beni cesaretlendirmeye devam ettiler.
- The coaches kept encouraging me.
Koçlar beni teşvik etmeye devam ettiler.
- The coaches kept encouraging me.