Debby'ye merhaba dedim fakat o beni bütünüyle görmezlikten geldi.
- I said hello to Debby but she totally ignored me.
Bütünüyle sipariş edilmiş bir takıma çoğunlukla bir zincir denilir.
- A totally ordered set is often called a chain.
O tamamen kesin değildir.
- It isn't totally exact.
Siz acayip kılıklı herifler tamamen cahilsiniz.
- You guys are totally clueless.
The car was totally destroyed in the crash.