Bu çok eğlenceli bir hikâye.
- This is a very entertaining story.
Bu, çocuklar için eğlenceli bir program.
- This is an entertaining program for children.
Bu çok eğlenceli bir hikâye.
- This is a very entertaining story.
Bu oyun çok eğlenceli.
- This game is very entertaining.
O, yabancı misafirleri eğlendirmekten sorumludur.
- He is in charge of entertaining the foreign guests.
O, yabancı misafirleri eğlendirmekten sorumludur.
- He is in charge of entertaining the foreign guests.
O kendini eğlendiriyor.
- She's entertaining herself.
Onlar öğretmenlerini eğlendirmek için bir gösteri koydular.
- They put on a show to entertain their teachers.
O, yabancı misafirleri eğlendirmekten sorumludur.
- He is in charge of entertaining the foreign guests.
Şimdi sizi müzikle eğlendireyim.
- Now let me entertain you with music.
Televizyon izleyicileri eğlendirmesinin yanı sıra onları aydınlatır.
- Television enlightens the viewers as well as entertains them.
The committee would like to entertain the idea of reducing the budget figures.
The motivational speaker not only instructed but also entertained the audience.
They enjoy entertaining a lot.
... And just make it entertaining. ...
... and so many more. The world's most engaging, useful, and entertaining mobile applications ...