Englisch - Türkisch
Definition von entering as, or forming, an ingredient or component part im Englisch Türkisch wörterbuch
- ingredient
- (Tıp) Bir karışımı veya bileşiği oluşturan maddelerden her biri
- ingredient
- {i} içerik
- ingredient
- {i} (karışımdaki) madde, malzeme: What are the ingredients in this cake? Bu kekin malzemesi ne?
- ingredient
- içindeki
- ingredient
- katkı maddesi
- ingredient
- muhteva
- ingredient
- bileşenler
Bütün bileşenler tazedir.
-All the ingredients are fresh.
- ingredient
- {i} bileşen
Bütün bileşenler tazedir.
-All the ingredients are fresh.
- ingredient
- {i} bileşim maddesi
- ingredient
- karışımı oluşturan madde
- ingredient
- bir karışımdaki maddelerden her biri
- ingredient
- {i} malzeme
Birçok Avrupa mutfakları orada kuru malzemeler tartıldığından dolayı bir teraziye sahiptir, Amerika'da tam tersine onlar hacimle ölçülmektedir.
-Many European kitchens have scales because dry ingredients are measured by weight there, unlike in America, where they are measured by volume.
Tuz, pişirme için zaruri bir malzemedir.
-Salt is an indispensable ingredient for cooking.
- ingredient
- {i} unsur
- ingredient
- {i} etken
Tylenol'da etken madde nedir?
-What is the active ingredient in Tylenol?
Aspirindeki etken madde nedir?
-What is the active ingredient in aspirin?
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von entering as, or forming, an ingredient or component part im Englisch Englisch wörterbuch
- ingredient
entering as, or forming, an ingredient or component part
Silbentrennung
entering as, or forming, an in·gre·di·ent or com·po·nent partAussprache
Resimler
Favoriten