Ben onun hakkında kendinden geçmişim. - I'm ecstatic about it.
Ben onun hakkında kendinden geçmişim.
I'm ecstatic about it.
Küçük çocuk kendinden geçmişti. - The little boy was ecstatic.
Küçük çocuk kendinden geçmişti.
The little boy was ecstatic.
Her song enraptured the audience with vivid images of the Scandinavian landscapes.