Onun görüşleri beni kızdırıyor.
- His opinions infuriate me.
Onun cehaleti beni kızdırıyor.
- Her ignorance infuriates me.
Tom'un davranışı beni çileden çıkardı.
- Tom's behavior infuriated me.
Onun söylediği onu çileden çıkardı.
- He was infuriated with what she said.