Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

enkaz

listen to the pronunciation of enkaz
Türkisch - Englisch
wreck

He identified the wreck of the Titanic. - O, Titanik'in enkazını tanıttı.

A stewardess was saved from the wreckage. - Bir hostes enkazdan kurtarıldı.

debris

Tom looked through the debris on the floor. - Tom yerdeki enkaza baktı.

There was debris everywhere. - Her yerde enkaz vardı.

wreckage

A stewardess was saved from the wreckage. - Bir hostes enkazdan kurtarıldı.

Tom escaped unscathed from the wreckage. - Tom enkazdan yara almadan kurtuldu.

salvage
wrack
carcase
rubbish
wreckage, wreck, debris, ruins
wreckage; debris; ruins
carcass
(Askeri) rubble

Many survivors were rescued from the rubble of the collapsed building. - Birçok felaketzede çöken binanın enkazından kurtarıldı.

{i} wrecking
ruins

They were hunting for bodies among the ruins. - Onlar enkaz arasında ceset arıyorlar.

enkaz haline getirmek
devastate
enkaz toplayıcı
wrecker
Türkisch - Türkisch
(Osmanlı Dönemi) Yıkıntı, yıkılmış şeyin artıkları. Harabenin parçaları
Yıkıntı, döküntü, çöküntü
(Hukuk) NİKZ
enkaz
Favoriten