Aslanlar Tom'u her tarafından çevirdi.
- Lions surrounded Tom on all sides.
Onların onun etrafını çevirdiğini gördüm.
- I saw them surrounding him.
Polis tarafından kuşatıldık.
- We're surrounded by police.
Düşman yüzler tarafından kuşatıldığımı görüyorum.
- I see that I am surrounded by hostile faces.
Onların onun etrafını çevirdiğini gördüm.
- I saw them surrounding him.
Yaşlı bir adam etrafı torunlarıyla çevrili olarak oturdu.
- An old man sat surrounded by his grandchildren.
Çoğu kalelerin onları çevreleyen bir hendeği vardır.
- Most castles have a moat surrounding them.
Çevreleyen tepeler kasabayı korudu.
- The surrounding hills protected the town.