I'll do my best on the test.
- Sınavda elimden gelenin en iyisini yapacağım.
Lobster tomalley can be toxic and it's best not to eat it.
- İstakoz ciğeri toksik olabilir, onu yememek en iyisidir.
We're doing the very best we can.
- Biz elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz.
I wish you nothing but the very best.
- Sana en iyisinden başka bir şey dilemiyorum.
Your composition is the best yet.
- Kompozisyonun yine de en iyisi.
Our restaurant is the best.
- Bizim restoran en iyisidir.
I will take this tie, as it seems to be the best.
- En iyisi olarak görünen bu kravatı alacağım.
Best regards to your father.
- Babana en iyi dileklerimle.
The motto of Twitter is The best way to discover what's new in your world.
- Twitter'ın sloganı Dünyanızda nelerin yeni olduğunu keşfetmenin en iyi yolu.'dur.
Tom knows all the best fishing spots.
- Tom en iyi balıkçılık yerlerini bilir.
All the best wishes on this wonderful day.
- Bu harika günde bütün en iyi dileklerimle.
It was difficult for me to become a starting player.
- Bir takımın en iyi oyuncusu olmam zordu.
Starbucks is the best place to buy coffee.
- Starbucks kahve satın almak için en iyi yerdir.
Many top athletes take ice baths after workouts.
- Birçok en iyi sporcular egzersizlerden sonra buz banyosu yaparlar.
I always buy a top quality product even if it is slightly more expensive.
- Biraz pahalı olsalar bile, ben daime en iyi ürünleri satın alırım.