Türkisch - Englisch
Definition von en genişine im Türkisch Englisch wörterbuch
- (Bilgisayar) widest
- Most wide
- en geniş
- widest
The river is widest at this point.
-Nehir bu noktada en geniştir.
This river is the widest in Europe.
-Bu nehir Avrupa'daki en geniş nehir.
- en geniş
- largest
Kazakhstan is the largest country in Central Asia.
-Kazakistan, Orta Asya'daki en geniş ülkedir.
The president of the largest country in the world doesn't understand English.
-Dünyanın en geniş ülkesinin devlet başkanı İngilizceyi anlamıyor
- en geniş
- broadest
- En geniş
- (Tıp) latissimus
Relevante Übersetzungen
en genişine
Silbentrennung
en ge·ni·şi·neResimler
Historie
Favoriten