Tom washes clothes at least once a week.
- Tom en azından haftada bir kez çamaşırları yıkar.
You might at least have said, Thank you, when someone helped you.
- Birisi sana yardım ettiğinde, en azından, teşekkür ederim diyebilirdin.
We must sleep at least seven hours a day.
- Günde en az yedi saat uyumak zorundayız.
Brush your teeth twice a day at least.
- Dişlerini günde en az iki kez fırçala.
It will take her at least two years to be qualified for that post.
- Onun bu görev için nitelikli olması en az iki yılını alacak.
Brush your teeth twice a day at least.
- Dişlerini günde en az iki kez fırçala.
Tom calls Mary every night and talks with her for at least 45 minutes.
- Tom her gece Mary'yi arar ve onunla en az 45 dakika konuşur.
The job will take a minimum of ten days.
- İş en az on gün alır.
At least somebody is having a good time.
- En azından biri iyi vakit geçiriyor.
I can't promise that you'll like these books but I think it would be a good idea to at least look them over.
- Bu kitapları beğeneceğine söz veremem ama sanırım en azından onları bir gözden geçirmen iyi bir fikir olurdu.
The job will take a minimum of ten days.
- İş en az on gün alır.
Tom only does the bare minimum.
- Tom sadece en azını yapar.