Şirket yirmi kişiyi işe almak istiyor.
- The company want to employ twenty people.
Şirket 20 kişiyi işe almak istiyor.
- The company wants to employ 20 people.
O araba satıcısı bu kullanılmış Toyota'nın iyi durumda olduğunu söylediğinde bana yanlış bilgi vermiş.
- That car dealer gave me a bum steer when he told me this used Toyota was in good condition.
Kardeşim kullanılmış bir araba satın aldı, bu yüzden çok pahalı değildi.
- My brother bought a used car, so it was not very expensive.
Bu hanımefendi kaç hizmetçi çalıştırmak istiyor?
- How many maids does that lady want to employ?
Küçük bir şirket 50 kişi çalıştırmaktadır.
- A small company employs 50 people.
Şirket tam gün çalışan 22 personele iş vermektedir.
- The company employs 22 full-time staff.
Doğum kontrolü için bir prezervatif kullandın, değil mi?
- You used a condom for birth control, right?
Dünyada en çok kullanılan işletim sistemi Windows'tur.
- Windows is the most used operating system in the world.
Balık yemek eskiden olduğu kadar şimdi sağlıklıklı mıdır?
- Is eating fish as healthy now as it used to be?
Eskiden bir gece kuşuydum fakat şimdi bir erken kalkanım.
- I used to be a night owl, but now I'm an early riser.
Kız işverenin parasını aşırdı.
- The girl made off with her employer's money.
Kovulma korkusundan kimse işvereni ile çelişmeye cüret edemez.
- No one dares to contradict his employer for fear of being fired.
Şirket tam gün çalışan 22 personele iş vermektedir.
- The company employs 22 full-time staff.
Linda uçuş görevlisi olarak işe alındı.
- Linda was employed as a flight attendant.
Bankada görevlendirildiğinde ,kolejde ekonomi öğretti.
- While employed at the bank, he taught economics at college.
Lastik fabrikası 250 kişi istihdam etmektedir.
- The tire factory employs 250 people.
Onlar geçici işçi istihdam etmektedirler.
- They employ temporary workers.
Erken kalkmaya alışkınım.
- I'm used to getting up early.
Ne zaman yatmaya alışkınsın?
- What time are you used to going to bed?
Ağ televizyonda kullanılan saygısız dil küçük çocuklu ebeveynlerin kabloluya abone olmayı istememelerine sebep oluyor.
- The profane language used on network television makes many parents with young children not want to subscribe to cable.
Çin lahanası, Çin mutfağında kullanılan bir sebzedir.
- Bok choy is a vegetable used in Chinese cooking.
Japon şirketleri genellikle çalışanlarına üniforma sağlar.
- Japanese companies generally provide their employees with uniforms.
Şirket tüm çalışanları için sağlık bakımı ve hayat sigortası avantajları sağlar.
- The company provides health care and life insurance benefits for all of its employees.
Bay Johnson serbest meslek sahibidir ve mobilya tamiriyle uğraşır.
- Mr Johnson is self-employed and is in the business of repairing furniture.
Serbest meslek sahibi olmak istiyorum.
- I'd like to be self-employed.
Futbol Japonya'da eskisinden daha popüler.
- Soccer is more popular in Japan than it used to be.
Linda şimdi çok dans etmiyor fakat eskiden çok dans ettiğini biliyorum.
- Linda does not dance much now, but I know she used to a lot.
Tom serbest meslek sahibi.
- Tom is self employed.
Tom serbest meslek sahibi değil.
- Tom isn't self employed.
Tom eskiden olduğu kadar sıska değil.
- Tom isn't as skinny as he used to be.
Tom eskiden olduğu kadar utangaç değil.
- Tom isn't as heavy as he used to be.
Tom eskiden basketbol antrenörü idi.
- Tom used to be a basketball coach.
Biz eskiden komşu idik.
- We used to be neighbours.
How do you employ your spare time?.
... employed to folks who have terrific skills and just have ...
... going to be for me to get employed. ...