Müzik duyguları tahrik eder.
- Music moves the feelings.
Onun duyguları kolayca incinir.
- Her feelings are easily hurt.
Susie iyi hissetmediği için oyuna katılamadı.
- Susie was unable to take part in the game because she wasn't feeling well.
Kendini iyi hissetmediği için yatakta kaldı.
- He stayed in bed because he wasn't feeling well.
Çok aç hissetmiyordum.
- I was not feeling very hungry.
Kırsaldaki yürüyüşünden sonra yorgun hissettiği için şekerleme yaptı.
- Feeling tired after his walk in the country, he took a nap.
Evin sarsılmasını hissederek dışarıya koştum.
- Feeling the house shake, I ran outside.
Bu sabah kendimi çok hasta hissederek uyandım.
- I awoke this morning feeling very ill.
Sanırım Tom'un duygularını incittin.
- I think you've hurt Tom's feelings.
Sanırım onun duygularını incittim.
- I think I hurt his feelings.