A bird in hand is safer than one overhead.
- Eldeki bir kuş yukardakinden daha emniyetlidir.
Tom knew it was safer to walk on the sidewalk, but he walked down the center of the road.
- Tom kaldırımda yürümenin daha emniyetli olduğunu biliyordu ama yolun merkezinde yürüdü.
The police took the hostages to safety.
- Polis rehineleri emniyete götürdü.
But for the safety belt, I wouldn't be alive today.
- Emniyet kemeri olmasaydı şimdi hayatta olmazdım.
At the end of the day, the goals are simple: safety and security.
- Günün sonunda, hedefler basittir: emniyet ve güvenlik.
Tom has told us that the US government is trying to implement a weapon program that could seriously threaten the security of Russia.
- Tom bize Birleşik Devletler hükûmetinin Rusya'nın emniyetini cidden tehdit eden bir silah bağdarlaması icra etmeye gayret ettiğini söyledi.
The police took the hostages to safety.
- Polis rehineleri emniyete götürdü.
Six of those detained were released after being interrogated at the İzmir Police Department.
- Gözaltına alınanların altısı İzmir Emniyet Müdürlüğü'nde ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldı.