A sure friend is seen in an unsure matter.
- Bir emin arkadaş emin olmayan bir meselede görünür.
Make sure you turn everything off before you leave.
- Yola çıkmadan önce her şeyi kapattığınızdan emin olun.
Before that, we had better make sure of the fact.
- Ondan önce, gerçekten emin olsak iyi olur.
You should make sure of it before you go.
- Gitmeden önce ondan emin olmalısınız.
Before that, we had better make sure of the fact.
- Ondan önce, gerçekten emin olsak iyi olur.
Be sure to put out the light before you go out.
- Dışarı çıkmadan önce ışığı söndürdüğünüzden emin olun.
Be sure to turn off the gas before you go out.
- Dışarı çıkmadan önce gazın kapalı olduğundan emin olun.