His life after retirement was unhappy.
- Emeklilikten sonraki hayatı mutsuzdu.
I can't say I'm happy about retirement.
- Emeklilik hakkında mutlu olduğumu söyleyemem.
It was hard for him to live on his small pension.
- Onun küçük bir emeklilik maaşıyla yaşaması zordu.
Singapore's Central Fund provides pensions.
- Singapur'un Merkez Fonu emeklilik sağlar.
I have no regrets about retiring.
- Emeklilik konusunda pişmanlık duymuyorum.
Who said anything about retiring?
- Kim emeklilik hakkında bir şey söyledi?
People rarely come to see you once you are retired.
- Emekli olur olmaz insanlar seni nadiren görmeye gelirler.
My uncle retired from teaching last year, but he still managed to hang onto a position at the university.
- Amcam geçen yıl öğretmenlikten emekli oldu, fakat üniversitede bir görevi hâlâ sürdürebiliyordu.
I became a retiree after working for forty-five years in a cubicle.
- Kırk beş yıl boyunca bir hücrede çalıştıktan sonra emekli oldum.
The stock market crash forced many retirees back into the job market.
- Borsa krizi birçok emekliyi yeniden iş piyasasına zorladı.
She's a widow and a pensioner, and faces many hardships.
- O dul ve emeklidir ve birçok zorluklarla karşı karşıyadır.
Who said anything about retiring?
- Kim emeklilik hakkında bir şey söyledi?
My father is retiring next spring.
- Babam önümüzdeki İlkbaharda emekli oluyor.