emekli olma

listen to the pronunciation of emekli olma
Türkisch - Englisch
retiring
superannuation
emekli olmak
retire

My wife and I are preparing to retire. - Karım ve ben emekli olmak için hazırlanıyoruz.

The lady that used to work here had to retire. - Burada çalışan bayan, emekli olmak zorunda kaldı.

emekli olmak
be retired
emekli olmak
be out at grass
emekli olmak
step down
emekli ol
{f} retiring

A farewell party was held for the executive who was retiring. - Emekli olan bir yönetici için bir veda partisi düzenlendi.

Tom said he was retiring. - Tom emekli olduğunu söyledi.

emekli ol
{f} retired

People rarely come to see you once you are retired. - Emekli olur olmaz insanlar seni nadiren görmeye gelirler.

With the money Mr Johnson had saved, he would be able to live high on the hog when he retired. - Bay Johnson kazandığı paradan dolayı, emekli olduğunda etrafa para saçabilecekti.

emekli ol
retire

People rarely come to see you once you are retired. - Emekli olur olmaz insanlar seni nadiren görmeye gelirler.

My uncle retired from teaching last year, but he still managed to hang onto a position at the university. - Amcam geçen yıl öğretmenlikten emekli oldu, fakat üniversitede bir görevi hâlâ sürdürebiliyordu.

emekli olmak
to retire

My wife and I are preparing to retire. - Karım ve ben emekli olmak için hazırlanıyoruz.

The lady that used to work here had to retire. - Burada çalışan bayan, emekli olmak zorunda kaldı.

emekli olmak
retire to pasture
Türkisch - Türkisch

Definition von emekli olma im Türkisch Türkisch wörterbuch

emekli olmak
Belirli bir süre çalıştıktan sonra kanun ile sağlanan haklardan yararlanarak görevinden ayrılmak, tekaüt olmak
emekli olma
Favoriten