There is an apple on the table.
- Masanın üzerinde bir elma var.
I took one, and gave the other apples to my little sister.
- Birini ben aldım, diğer elmaları ise küçük kız kardeşime verdim.
Would you like some cider?
- Biraz elma suyu ister misiniz?
How much applesauce did Tom eat?
- Tom ne kadar elma sosu yedi?
How much applesauce did you buy?
- Sen ne kadar elma sosu satın aldın?
Working men drank hard apple cider.
- Çalışan erkekler sert elma şırası içtiler.