Some people eat sushi with their hands.
- Bazı insanlar elleriyle suşi yer.
Sami pushed people to be their best.
- Sami insanları ellerinden gelenin en iyisini yapmaya itti.
He's quick with his hands.
- O, elleriyle hızlıdır.
I can remember the warmth of his hands.
- Onun ellerinin sıcaklığını hatırlayabiliyorum.
She stood defiantly with arms akimbo.
- O, eller belde meydan okurcasına durdu.