I need an electrocardiogram for this patient.
- Bu hasta için bir elektrokardiyograma ihtiyacım var.
The positive electrode is called the cathode.
- Pozitif elektrota katot adı verilir.
The negative electrode is usually made of carbon.
- Negatif elektrot genellikle karbondan yapılır.
I own an electric guitar.
- Benim bir elektro gitarım var.
The German Flocken Elektrowagen, invented in 1888, is considered to be the world's first electric car.
- 1888 yılında icat edilen, Alman Flocken Elektrowagen, dünyanın ilk elektrikli otomobili olarak kabul edilmektedir.
Clive wants to be an electronic engineer.
- Clive bir elektronik mühendisi olmak istiyor.
I sit in front of a computer screen all day, so I get pretty heavily bombarded by electro-magnetic waves.
- Ben bütün gün bilgisayar ekranı önünde otururum, bu yüzden elektro-manyetik dalgalar tarafından oldukça şiddetli şekilde bombardıman edilirim.