He was electrocuted while playing the electric harp.
- Elektrikli arp çalarken, o elektrik çarpmasından öldü.
The performance of electric cars has improved.
- Elektrikli otomobillerin performansı arttı.
This is an electrical appliance.
- Bu elektrikli bir cihazdır.
Electrical appliances have made housework easier.
- Elektrikli ev aletleri ev işini daha kolay yaptı.
Tom was electrocuted.
- Tom elektrikli sandalyede idam edildi.
He was electrocuted while playing the electric harp.
- Elektrikli arp çalarken, o elektrik çarpmasından öldü.
Streetcars run on electricity.
- Tramvaylar elektrikle çalışırlar.
There is no life without electricity and water.
- Elektrik ve su olmadan hayat olmaz.
There is no life without electricity and water.
- Elektrik ve su olmadan hayat olmaz.
Our electric heater does not work well.
- Elektrikli ısıtıcımız iyi çalışmıyor.
Keep away from the electrical equipment.
- Elektrikli teçhizatlardan uzak durun.
Tom is an electrical engineer.
- Tom bir elektrik mühendisidir.
Electric chair was invented by a dentist.
- Elektrikli sandalye bir dişçi tarafından icat edildi.
Electric chair was invented by a dentist.
- Elektrikli sandalye bir dişçi tarafından icat edildi.
When the concrete is hard, we use an electric drill instead of a pin chisel.
- Beton sert olduğu zaman pim keski yerine elektrikli matkap kullanırız.
The German Flocken Elektrowagen, invented in 1888, is considered to be the world's first electric car.
- 1888 yılında icat edilen, Alman Flocken Elektrowagen, dünyanın ilk elektrikli otomobili olarak kabul edilmektedir.
The performance of electric cars has improved.
- Elektrikli otomobillerin performansı arttı.
What will happen if there's power failure now?
- Şimdi elektrik kesintisi olursa ne olur?
The river furnishes electric power to the town.
- Nehir şehre elektrik enerjisi sağlamaktadır.
Electricity cables are made of copper.
- Elektrik kabloları bakırdan yapılmıştır.
The electrician will come and fix the cable next week.
- Elektrikçi önümüzdeki hafta gelip bu kabloyu onaracak.