The automobile runs on electricity.
- Otomobil elektrikle çalışır.
Streetcars run on electricity.
- Tramvaylar elektrikle çalışırlar.
Something is wrong with our electric heater.
- Elektrikli ısıtıcımızla ilgili doğru gitmeyen bir şey var.
There is no life without electricity and water.
- Elektrik ve su olmadan hayat olmaz.
Mary took the iron off the shelf, unwrapped the electrical cord, plugged in the iron and chose a heat setting.
- Mary ütüyü raftan indirdi, elektrik kablosunu açtı, fişini taktı ve ısı ayarını seçti.
After the iron had cooled off, Mary wrapped the electrical cord around the iron, put the iron back on the shelf, folded up the ironing board, and put it away back in the closet.
- Ütü soğuduktan sonra Mary elektrik kablosunu ütüye sardı, ütüyü tekrar rafa koydu, ütü masasını katladı ve onu yine dolaba kaldırdı.
What will happen if there's power failure now?
- Şimdi elektrik kesintisi olursa ne olur?
The river furnishes electric power to the town.
- Nehir şehre elektrik enerjisi sağlamaktadır.
The cable is not electrified.
- Kablo elektrikli değil.
The electrician will come and fix the cable next week.
- Elektrikçi önümüzdeki hafta gelip bu kabloyu onaracak.