electronical

listen to the pronunciation of electronical
Englisch - Türkisch
elektronik
electronic
(İnşaat) elktronik
electronic
(Nükleer Bilimler) electronik
electronic
çıncalık
electronic
{s} elektronik

Elektronik sigaradan çıkan duman miktarı hiç fena değil. - The amount of smoke that comes out of an electronic cigarette isn't bad at all.

Elektronik hakkında bir şey bilmez. - He knows nothing about electronics.

electronic
(Askeri) ELEKTRONİK: Elektronların hareketinden faydalanan cihaz, devre veya sistemlere ait ve bunlarla ilgili
electronic
(sıfat) elektronik
electronic
elektronla işleyen
electronic
elektronik bilimine ait
electronic
(Tıp) Elektronlara ait, elektronlu, elektronik
Englisch - Englisch
electronic