electricity or a supply of electricity

listen to the pronunciation of electricity or a supply of electricity
Englisch - Türkisch

Definition von electricity or a supply of electricity im Englisch Türkisch wörterbuch

power
güç

Tekne güç için bir motor kullanır. - The boat uses a motor for the power.

Kritik anlarda en güçlülerin bile zayıflara ihtiyacı vardır. - In critical moments even the very powerful have need of the weakest.

power
{i} yetki

Belge, Manuela'ya tüm yetkileri verir. - The document grants full powers to Manuela.

Gözlem yetkileri üzerine bir deney sırasında, bu birimde iki yıl yaşamasın rağmen Tom oturma odası duvarında asılı resimlerden hiç birini tanımlayamadı. - During an experiment on powers of observation, Tom was unable to describe any of the pictures hanging on his living room wall, despite having lived in his unit for two years.

power
{i} üs [mat.]
power
sınama gücü
power
sulta
power
akım
power
nüfuz
power
yapma gücü
power
çok

Japonya'nın ordusu çok güçlüydü. - Japan's army was very powerful.

Tom'un çok fazla irade gücü vardır. - Tom has a lot of will power.

power
vekâlet
power
etki
power
{i} takât
power
{i} derman
power
bir sayın
power
erk
power
{f} güç sağlamak
power
(Tıp) Kuvvet, iktidar, kudret, yetenek, güç
power
ve kâletname
Englisch - Englisch
power

After the pylons collapsed, this town was without power for a few days.

electricity or a supply of electricity

    Silbentrennung

    e·lec·tric·i·ty or a sup·ply of e·lec·tric·i·ty

    Türkische aussprache

    îlektrîsıti ır ı sıplay ıv îlektrîsıti

    Aussprache

    /əˌlekˈtrəsətē ər ə səˈplī əv əˌlekˈtrəsətē/ /ɪˌlɛkˈtrɪsətiː ɜr ə səˈplaɪ əv ɪˌlɛkˈtrɪsətiː/
Favoriten