eleştirilmemiş

listen to the pronunciation of eleştirilmemiş
Türkisch - Englisch
unexamined
{a} not examined, not looked over
That has not been examined
{s} not examined
eleştir
criticize

He was criticized for raising taxes. - O, vergileri artırdığı için eleştirildi.

The editor and publisher of this magazine was criticized by some readers. - Bu derginin editörü ve yayıncısı bazı okuyucular tarafından eleştirildi.

eleştir
{f} censure
eleştir
{f} animadvert
eleştirilmemiş
Favoriten