ekstradan

listen to the pronunciation of ekstradan
Türkisch - Englisch
in addition to
on top of, extra to
ekstra
extra

You need to pay extra for the batteries. - Piller için ekstra ücret ödemeniz gerekir.

They decided to leave extra food behind. - Ekstra yiyeceği geride bırakmaya karar verdiler.

ekstra
additional

We need additional talented people. - Ekstra yetenekli insanlara ihtiyacımız var.

Our plan has lots of additional advantages. - Planımızın bir sürü ekstra avantajları var.

ekstra
choice
ekstra
best
ekstra
supernumerary
ekstra
1.high-quality, extra
ekstra
extra, additional; best
ekstra
extra, additional
ekstra
sundry
ekstra
special
Türkisch - Türkisch