First of all, we have to plant all these seeds.
- Öncelikle bütün bu tohumları ekmek zorundayız.
My mother is busy planting flowers in the garden.
- Annem bahçeye çiçek ekmekle meşgul.
I ate bread and butter this morning.
- Bu sabah ekmek ve tereyağı yedim.
It says in the Bible, Man shall not live on bread alone.
- İncil'de, İnsan yalnız ekmek ile yaşamayacak diyor.
I ordered a new cutting board from a catalog.
- Katalogdan yeni bir ekmek tahtası sipariş ettim.
I am spreading mustard on a slice of bread.
- Bir dilim ekmek üzerine hardal sürüştürüyorum.
I spread cheese on the slice of bread.
- Ekmek dilimine peynir sürdüm.
I bought a loaf of bread for breakfast.
- Kahvaltı için bir somun ekmek aldım.
Mother bought a loaf of bread.
- Anne bir somun ekmek aldı.
He likes bread and butter.
- O ekmek ve tereyağı seviyor.
I ate nothing but bread and butter.
- Ekmek ve tereyağından başka bir şey yemedim.