Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

eklenme

listen to the pronunciation of eklenme
Türkisch - Englisch
inclusion
rise
junction
ekle
(Bilgisayar) ins

Insects are arthropods. - Haşereler eklem bacaklıdır.

Don't change sentences that are correct. You can, instead, submit natural-sounding alternative translations. - Doğru olan cümleleri değiştirmeyin. Yerine doğal görünen alternatif çeviriler ekleyebilirsiniz.

ekle
(Bilgisayar) appendto
ekle
(Bilgisayar) inject
ekle
annex

Any translation is an annexation. - Herhangi bir çeviri bir eklemedir.

ekle
(Bilgisayar) append
ekle
(Bilgisayar) insertion
ekle
(Bilgisayar) include

For some reason, they didn't include my name on the list. - Bir nedenle adımı listeye eklemediler.

If you want to include other information, please let us know. - Başka bilgi eklemek istersen lütfen bize bildir.

ekle
(Bilgisayar) add to

Is there still something to add to his explanation? - Hala bu açıklamaya eklenecek bir şey var mı?

Please add Tom's name to the list. - Lütfen Tom'un adını listeye ekleyin.

ekle
(Bilgisayar) attach

I attached my CV and my PhD proposals. - CV'mi ve Doktora önerilerimi ekledim.

I have installed Microsoft Office on my personal computer, so please use its file format when you send me the attachment. - Benim kişisel bilgisayarıma Microsoft Office yükledim, bu yüzden bana eklenti gönderdiğinde lütfen onun dosya formatını kullan.

ekle
(Bilgisayar) append to
eklenmek
accrue
ekle
{f} enclosed

She enclosed a little dark chocolate in her valentine. - O sevgililer gününde biraz koyu çikolata ekledi.

I have enclosed your order form. - Sipariş formunuzu ekledim.

ekle
tot up
ekle
{f} adding

In Esperanto, nouns end in o. The plural is formed by adding a j. - Esperantoda, o ile biten isimler. Çoğul bir j ekleyerek oluşturulur.

Adding comments makes the code easier to read. - Yorum ekleme kod okumayı kolaylaştırır.

ekle
{f} tot
ekle
tack on
ekle
{f} add on

Add one teaspoon of paprika. - Bir çay kaşığı kırmızı biber ekle.

ekle
{f} enclosing
ekle
{f} added

You have added a comment, not a translation. To add a translation, click on the «あ→а» icon above the sentence. - Bir yorum eklediniz, çeviri değil. Çeviri eklemek için, cümle üzerindeki «あ→а» simgesine tıklatın.

You can get it at the courthouse, the clerk added. - Onu adliye binasında alabilirsin, katip ekledi.

ekle
add up to
ekle
{f} add

You have added a comment, not a translation. To add a translation, click on the «あ→а» icon above the sentence. - Bir yorum eklediniz, çeviri değil. Çeviri eklemek için, cümle üzerindeki «あ→а» simgesine tıklatın.

I can add many sentences in different languages. - Farklı dillerde bir sürü cümle ekleyebilirim.

ekle
{f} affix
eklenmek
supervene
ekle
{f} add#on
ekle
augment
ekle
totup
ekle
affixed
ekle
splice

Could you splice these two pieces of rope together for me? - Bu iki parça ipi benim için birbirine ekler misin?

It's hard to splice the two fragments together. - İki bölümü birlikte eklemek zordur.

ekle
insert
ekle
tot#up
eklenmek
be added
eklenmek
to be pooled; to be joined, be united
eklenmek
(Hukuk) to accrue
eklenmek
to be enlarged; to be lengthened; to be widened
eklenmek
link
eklenmek
to be added (to), be appended (to), be affixed (to), or be tacked (to)
Türkisch - Türkisch
Eklenmek işi
EKLE
(Osmanlı Dönemi) Bir kere doyana kadar yemek
eklenmek
Ekle tamamlanmak
eklenmek
Ekleme işi yapılmak: "Yorgun vücuduna bir de bugünün ağırlığı eklenince hâlsizliği büsbütün artmıştı."- H. Taner
eklenmek
Ekleme işi yapılmak