eklenecek

listen to the pronunciation of eklenecek
Türkisch - Englisch
additive
A substance added to another substance or product for its ability to alter the results

Oil may be used as an additive in gasoline to improve the lubrication of a small engine.

Pertaining to chemical addition
Pertaining to addition; that can be, or has been, added
Having addition as an operator

It is natural to look at a finite cyclic group as an additive group.

Distributive over addition

Matrix multiplication is additive in that M\vec v+M\vec w=M(\vec v+\vec w).

Describing genes (or the interaction etc. of such genes) which govern the same trait and whose effects work together on the phenotype
{i} supplement; something which is added
something added to enhance food or gasoline or paint or medicine characterized or produced by addition; "an additive process
An additive is a substance which is added in small amounts to foods or other things in order to improve them or to make them last longer. Strict safety tests are carried out on food additives. a substance that is added to food to improve its taste, appearance etc. In foods, any of various chemical substances added to produce desirable effects. Additives include such substances as artificial or natural colourings and flavourings; stabilizers, emulsifiers, and thickeners; preservatives and humectants (moisture-retainers); and supplementary nutrients. Though many additives are harmless or even beneficial, others reduce nutritional value or conceal inferior raw materials or processing
Proper to be added; positive; -- opposed to subtractive
Proper to be added; positive; opposed to subtractive
ekle
(Bilgisayar) ins

Insects are arthropods. - Haşereler eklem bacaklıdır.

I have attached instructions on how to use FTP to access our files. - Dosyalarımıza giriş için FTP'nin nasıl kullanılacağına dair bilgileri ekledim.

ekle
(Bilgisayar) appendto
ekle
(Bilgisayar) inject
ekle
annex

Any translation is an annexation. - Herhangi bir çeviri bir eklemedir.

ekle
(Bilgisayar) append
ekle
(Bilgisayar) insertion
ekle
(Bilgisayar) include

Did you include everything you wanted to say in the text? - Metne söylemek istediğin her şeyi ekledin mi?

If you want to include other information, please let us know. - Başka bilgi eklemek istersen lütfen bize bildir.

ekle
(Bilgisayar) add to

A good head and a good heart are always a formidable combination. But when you add to that a literate tongue or pen, then you have something very special. - İyi bir kafa ve iyi bir kalp her zaman müthiş bir kombinasyondur. Fakat buna bir okuryazar dil ya da kalem eklediğinizde, o zaman çok özel bir şeyiniz vardır.

Please add Tom to the list. - Lütfen Tom'u listeye ekleyin.

ekle
(Bilgisayar) attach

Don't forget to attach your photo to the application form. - Başvuru formuna fotoğraf eklemeyi unutma.

I have installed Microsoft Office on my personal computer, so please use its file format when you send me the attachment. - Benim kişisel bilgisayarıma Microsoft Office yükledim, bu yüzden bana eklenti gönderdiğinde lütfen onun dosya formatını kullan.

ekle
(Bilgisayar) append to
ekle
{f} enclosed

She enclosed a little dark chocolate in her valentine. - O sevgililer gününde biraz koyu çikolata ekledi.

I have enclosed your order form. - Sipariş formunuzu ekledim.

ekle
tot up
ekle
{f} adding

Adding comments makes the code easier to read. - Yorum ekleme kod okumayı kolaylaştırır.

In Esperanto, nouns end in o. The plural is formed by adding a j. - Esperantoda, o ile biten isimler. Çoğul bir j ekleyerek oluşturulur.

ekle
{f} tot
ekle
tack on
ekle
{f} add on

Add one teaspoon of paprika. - Bir çay kaşığı kırmızı biber ekle.

ekle
{f} enclosing
ekle
{f} added

You have added a comment, not a translation. To add a translation, click on the «あ→а» icon above the sentence. - Bir yorum eklediniz, çeviri değil. Çeviri eklemek için, cümle üzerindeki «あ→а» simgesine tıklatın.

You can get it at the courthouse, the clerk added. - Onu adliye binasında alabilirsin, katip ekledi.

ekle
add up to
ekle
{f} add

I can add many sentences in different languages. - Farklı dillerde bir sürü cümle ekleyebilirim.

Don't add sentences from copyrighted sources. - Telifli kaynaklardan cümleler eklemeyin.

ekle
{f} affix
ekle
{f} add#on
ekle
augment
ekle
totup
ekle
affixed
ekle
splice

Could you splice these two pieces of rope together for me? - Bu iki parça ipi benim için birbirine ekler misin?

It's hard to splice the two fragments together. - İki bölümü birlikte eklemek zordur.

ekle
insert
ekle
tot#up
Türkisch - Türkisch

Definition von eklenecek im Türkisch Türkisch wörterbuch

EKLE
(Osmanlı Dönemi) Bir kere doyana kadar yemek
eklenecek
Favoriten