I have installed Microsoft Office on my personal computer, so please use its file format when you send me the attachment.
- Benim kişisel bilgisayarıma Microsoft Office yükledim, bu yüzden bana eklenti gönderdiğinde lütfen onun dosya formatını kullan.
Do you want to install this free browser add-on?
- Bu ücretsiz tarayıcı eklentisini yüklemek ister misiniz?
Any translation is an annexation.
- Herhangi bir çeviri bir eklemedir.
If you want to include other information, please let us know.
- Başka bilgi eklemek istersen lütfen bize bildir.
I've included a visitor's application.
- Bir ziyaretçinin başvurusunu ekledim.
Is there still something to add to his explanation?
- Hala bu açıklamaya eklenecek bir şey var mı?
A good head and a good heart are always a formidable combination. But when you add to that a literate tongue or pen, then you have something very special.
- İyi bir kafa ve iyi bir kalp her zaman müthiş bir kombinasyondur. Fakat buna bir okuryazar dil ya da kalem eklediğinizde, o zaman çok özel bir şeyiniz vardır.
Don't forget to attach your photo to the application form.
- Başvuru formuna fotoğraf eklemeyi unutma.
I attached my CV and my PhD proposals.
- CV'mi ve Doktora önerilerimi ekledim.
She enclosed a little dark chocolate in her valentine.
- O sevgililer gününde biraz koyu çikolata ekledi.
I have enclosed your order form.
- Sipariş formunuzu ekledim.
Adding comments makes it easier to read the code.
- Yorum eklemek kodu okumayı daha kolay hale getirir.
Thanks for adding me on Facebook.
- Beni Facebook'ta eklediğin için teşekkür ederim.
Add one teaspoon of paprika.
- Bir çay kaşığı kırmızı biber ekle.
Sentences past this ID are sentences added by contributors of Tatoeba Project.
- Bu ID ile geçen cümleler Tatoeba Projesine katkıda bulunanlar tarafından eklenen cümlelerdir.
You have added a comment, not a translation. To add a translation, click on the «あ→а» icon above the sentence.
- Bir yorum eklediniz, çeviri değil. Çeviri eklemek için, cümle üzerindeki «あ→а» simgesine tıklatın.
Add a little more pepper.
- Biraz daha biber ekle.
I can add many sentences in different languages.
- Farklı dillerde bir sürü cümle ekleyebilirim.
It's hard to splice the two fragments together.
- İki bölümü birlikte eklemek zordur.
Could you splice these two pieces of rope together for me?
- Bu iki parça ipi benim için birbirine ekler misin?