Would you like to add anything to what I've said?
- Söylediklerime bir şey eklemek ister misin?
Adding comments makes it easier to read the code.
- Yorum eklemek kodu okumayı daha kolay hale getirir.
It's hard to splice the two fragments together.
- İki bölümü birlikte eklemek zordur.
You should avoid adding sentences in a language other than your own, because unless you write in your mother tongue or dialect, you are prone to make many mistakes.
- Kendi dilinden başka bir dilde cümleler eklemekten kaçınmalısın, çünkü ana dilinde ya da lehçende yazmadıkça birçok hata yapmaya eğilimlisin.
Adding comments makes the code easier to read.
- Yorum ekleme kod okumayı kolaylaştırır.
How about adding a touch of pepper?
- Bir tutam biber eklemeye ne dersin?
I have installed Microsoft Office on my personal computer, so please use its file format when you send me the attachment.
- Benim kişisel bilgisayarıma Microsoft Office yükledim, bu yüzden bana eklenti gönderdiğinde lütfen onun dosya formatını kullan.
Do you want to install this free browser add-on?
- Bu ücretsiz tarayıcı eklentisini yüklemek ister misiniz?
The committee approved the addition.
- Komite eklemeyi onayladı.
Additions and deletions are not shown immediately.
- Ekleme ve çıkarmalar hemen gösterilmiyor.
Any translation is an annexation.
- Herhangi bir çeviri bir eklemedir.
I've included a visitor's application.
- Bir ziyaretçinin başvurusunu ekledim.
Include me in your plans.
- Planlarınıza beni ekleyin.
Is there still something to add to his explanation?
- Hala bu açıklamaya eklenecek bir şey var mı?
Please add Tom's name to the list.
- Lütfen Tom'un adını listeye ekleyin.
I attached my CV and my PhD proposals.
- CV'mi ve Doktora önerilerimi ekledim.
I have installed Microsoft Office on my personal computer, so please use its file format when you send me the attachment.
- Benim kişisel bilgisayarıma Microsoft Office yükledim, bu yüzden bana eklenti gönderdiğinde lütfen onun dosya formatını kullan.
Any translation is an annexation.
- Herhangi bir çeviri bir eklemedir.
I have enclosed your order form.
- Sipariş formunuzu ekledim.
She enclosed a little dark chocolate in her valentine.
- O sevgililer gününde biraz koyu çikolata ekledi.
Adding comments makes it easier to read the code.
- Yorum eklemek kodu okumayı daha kolay hale getirir.
In Esperanto, nouns end in o. The plural is formed by adding a j.
- Esperantoda, o ile biten isimler. Çoğul bir j ekleyerek oluşturulur.
Add one teaspoon of paprika.
- Bir çay kaşığı kırmızı biber ekle.
Fine weather added to the joy of our trip.
- Güzel hava yolculuğumuza neşe ekledi.
Sentences past this ID are sentences added by contributors of Tatoeba Project.
- Bu ID ile geçen cümleler Tatoeba Projesine katkıda bulunanlar tarafından eklenen cümlelerdir.
Add a little more pepper.
- Biraz daha biber ekle.
I can add many sentences in different languages.
- Farklı dillerde bir sürü cümle ekleyebilirim.
It's hard to splice the two fragments together.
- İki bölümü birlikte eklemek zordur.
Could you splice these two pieces of rope together for me?
- Bu iki parça ipi benim için birbirine ekler misin?
It's hard to splice the two fragments together.
- İki bölümü birlikte eklemek zordur.
Any translation is an annexation.
- Herhangi bir çeviri bir eklemedir.
Don't add sentences from copyrighted sources.
- Telifli kaynaklardan cümleler eklemeyin.
You have added a comment, not a translation. To add a translation, click on the «あ→а» icon above the sentence.
- Bir yorum eklediniz, çeviri değil. Çeviri eklemek için, cümle üzerindeki «あ→а» simgesine tıklatın.