Definition von ekleme im Türkisch Englisch wörterbuch
- adding
Adding comments makes it easier to read the code.
- Yorum eklemek kodu okumayı daha kolay hale getirir.
Adding comments makes the code easier to read.
- Yorum ekleme kod okumayı kolaylaştırır.
- supplementation
- addition
Additions and deletions are not shown immediately.
- Ekleme ve çıkarmalar hemen gösterilmiyor.
The committee approved the addition.
- Komite eklemeyi onayladı.
- (Gıda) superimpose
- junction
- (Dilbilim) intrusion
- splenius
- intercalation
- annexing
- assembly
- jointing
- annex
Any translation is an annexation.
- Herhangi bir çeviri bir eklemedir.
- insert
- added, appended
- adding, addition, appending, tacking (something) to
- extension
- annexation
Any translation is an annexation.
- Herhangi bir çeviri bir eklemedir.
- apposition
- (Hukuk) add
It is easy to add 5 to 10.
- 10'a 5 eklemek kolaydır.
You have added a comment, not a translation. To add a translation, click on the «あ→а» icon above the sentence.
- Bir yorum eklediniz, çeviri değil. Çeviri eklemek için, cümle üzerindeki «あ→а» simgesine tıklatın.
- affiliation
- add on
- splice
It's hard to splice the two fragments together.
- İki bölümü birlikte eklemek zordur.
- bonding
- {i} insertion
- enclitic
- eklemek
- {f} attach
- ekleme izni
- (Bilgisayar) allow additions
- ekleme numarası
- (Bilgisayar) charge number
- ekleme parçası
- strap
- ekleme yeri
- (Bilgisayar) add words to
- ekleme yeri
- (Bilgisayar) add to
- ekleme ait bağlar
- (Tıp) articular ligaments
- ekleme ait kıkırdak
- (Tıp) articular cartilage
- ekleme bandı
- attaching strap
- ekleme braketi
- attaching bracket
- ekleme bıçağı
- splice knife
- ekleme cıvatası
- extension bolt
- ekleme donatısı
- dowel-bar reinforcement
- ekleme elemanı
- attaching member
- ekleme fişi
- attachment plug
- ekleme gergi kolu
- attaching brace
- ekleme halkası
- binding post
- ekleme halkası
- attaching ring
- ekleme halkası
- attaching link
- ekleme hareketi
- add transaction
- ekleme kancası
- attaching hook
- ekleme kaybı
- insertion loss
- ekleme kazancı
- insertion gain
- ekleme kelepçesi
- attaching clamp
- ekleme kiti
- attachment kit
- ekleme kolu
- attaching arm
- ekleme mandalı
- attaching lug
- ekleme manşonu
- attaching sleeve
- ekleme mufu
- (Elektrik, Elektronik) joint box
- ekleme noktası
- insertion point
- ekleme parçası
- extension piece
- ekleme plakası
- attaching plate
- ekleme profili
- attaching profile
- ekleme pulu
- attaching washer
- ekleme rayı
- attaching rail
- ekleme ruloları
- splicing rollers
- ekleme sihirbazı
- (Bilgisayar) add wizard
- ekleme sihirbazını kullan
- (Bilgisayar) use add wizard
- ekleme sonrasında
- (Bilgisayar) after insert
- ekleme sorgusu
- (Bilgisayar) append query
- ekleme tabanı
- extension plank
- ekleme tırnağı
- attaching lug
- ekleme ve silmeyi canlandır
- (Bilgisayar) animate insertion and deletion
- ekleme yapma
- interpolation
- ekleme yapmaya müsait
- (Bilgisayar) appendable
- ekleme yayı
- attaching spring
- ekleme yetkisi
- (Bilgisayar) add authority
- ekleme çerçevesi
- attaching frame
- ekleme çivisi
- drift pin
- ekleme çubuğu
- attaching bar
- ekleme öncesinde
- (Bilgisayar) before insert
- ekleme şeridi
- attaching strip
- ekleme/silme
- addition/deletion
- eklemek
- join
- eklemek
- insert
- ekle
- (Bilgisayar) ins
I have installed Microsoft Office on my personal computer, so please use its file format when you send me the attachment.
- Benim kişisel bilgisayarıma Microsoft Office yükledim, bu yüzden bana eklenti gönderdiğinde lütfen onun dosya formatını kullan.
I have attached instructions on how to use FTP to access our files.
- Dosyalarımıza giriş için FTP'nin nasıl kullanılacağına dair bilgileri ekledim.
- eklemek
- put in
- eklemek
- {f} append
- eklemek
- put on
- eklemek
- {f} supplement
- ders ekleme-bırakma
- (Eğitim) add-drop
- ekle
- (Bilgisayar) appendto
- ekle
- (Bilgisayar) inject
- ekle
- annex
Any translation is an annexation.
- Herhangi bir çeviri bir eklemedir.
- ekle
- (Bilgisayar) append
- ekle
- (Bilgisayar) insertion
- ekle
- (Bilgisayar) include
Include me in your plans.
- Planlarınıza beni ekleyin.
I've included a visitor's application.
- Bir ziyaretçinin başvurusunu ekledim.
- ekle
- (Bilgisayar) add to
Please add Tom's name to the list.
- Lütfen Tom'un adını listeye ekleyin.
Is there still something to add to his explanation?
- Hala bu açıklamaya eklenecek bir şey var mı?
- ekle
- (Bilgisayar) attach
The button is attached to the dress.
- Elbiseye düğme eklenmiş.
I have attached instructions on how to use FTP to access our files.
- Dosyalarımıza giriş için FTP'nin nasıl kullanılacağına dair bilgileri ekledim.
- ekle
- (Bilgisayar) append to
- eklemek
- eke
- eklemek
- fraternise
- eklemek
- intercalate
- eklemek
- include
- eklemek
- embody
- eklemek
- (Tıp) patch
- eklemek
- eke out
- eklemek
- tag
- eklemek
- entrain
- eklemek
- add up to
- eklemek
- affiliate
- eklemek
- fraternize
- eklemek
- augment
- eklemek
- add on
- eklemeler
- (Bilgisayar) insertions
- ekle
- {f} enclosed
I have enclosed your order form.
- Sipariş formunuzu ekledim.
She enclosed a little dark chocolate in her valentine.
- O sevgililer gününde biraz koyu çikolata ekledi.
- ekle
- tot up
- ekle
- {f} adding
Adding comments makes the code easier to read.
- Yorum ekleme kod okumayı kolaylaştırır.
Adding comments makes it easier to read the code.
- Yorum eklemek kodu okumayı daha kolay hale getirir.
- ekle
- {f} tot
- ekle
- tack on
- ekle
- {f} add on
Add one teaspoon of paprika.
- Bir çay kaşığı kırmızı biber ekle.
- ekle
- {f} enclosing
- ekle
- {f} added
You can get it at the courthouse, the clerk added.
- Onu adliye binasında alabilirsin, katip ekledi.
Sentences past this ID are sentences added by contributors of Tatoeba Project.
- Bu ID ile geçen cümleler Tatoeba Projesine katkıda bulunanlar tarafından eklenen cümlelerdir.
- ekle
- add up to
- ekle
- {f} add
Don't add sentences from copyrighted sources.
- Telifli kaynaklardan cümleler eklemeyin.
You have added a comment, not a translation. To add a translation, click on the «あ→а» icon above the sentence.
- Bir yorum eklediniz, çeviri değil. Çeviri eklemek için, cümle üzerindeki «あ→а» simgesine tıklatın.
- ekle
- {f} affix
- eklemek
- superimpose
- eklemek
- interpose
- eklemek
- piece on
- eklemek
- interject
- eklemek
- tack on
- eklemek
- mediatize
- eklemek
- affix
- eklemek
- joint
- eklemek
- add
Adding comments makes it easier to read the code.
- Yorum eklemek kodu okumayı daha kolay hale getirir.
Adding comments makes reading the code easier.
- Yorum eklemek şifreyi okumayı daha kolay hale getirir.
- eklemek
- piece together
- eklemek
- splice
It's hard to splice the two fragments together.
- İki bölümü birlikte eklemek zordur.
- eklemek
- compound
- eklemek
- postpose
- eklemek
- accrete
- eklemek
- let in
- eklemek
- annex
- eklemek
- lend
- ahsap ekleme
- wooden joint
- ahsap ekleme
- wooden fitting
- ekle
- {f} add#on
- ekle
- augment
- eklemek
- the add
- eklemeler
- add
Contributors should add sentences that are respectful of others.
- Katılımcıların başkalarına saygılı cümleler eklemeleri gerekir.
- eklemeler
- adds
- araya ekleme
- intercalation
- bant ekleme
- belt lacing
- bindirme ekleme
- lapped splice
- birbirine ekleme
- splice
- ekle
- totup
- ekle
- affixed
- ekle
- splice
Could you splice these two pieces of rope together for me?
- Bu iki parça ipi benim için birbirine ekler misin?
It's hard to splice the two fragments together.
- İki bölümü birlikte eklemek zordur.
- ekle
- insert
- ekle
- tot#up
- eklemek
- to increase the size of, enlarge; to lengthen; to widen
- eklemek
- write in
You should avoid adding sentences in a language other than your own, because unless you write in your mother tongue or dialect, you are prone to make many mistakes.
- Kendi dilinden başka bir dilde cümleler eklemekten kaçınmalısın, çünkü ana dilinde ya da lehçende yazmadıkça birçok hata yapmaya eğilimlisin.
- eklemek
- put to
- eklemek
- interpolate
- eklemek
- slap on
- eklemek
- tack
- eklemek
- to pool, consolidate (resources); to join, unite
- eklemek
- (Hukuk) to supplement, annexe
- eklemek
- run in
- eklemek
- join together
- eklemek
- link
- eklemek
- link up
- eklemek
- piece
- eklemek
- interlard
- eklemek
- throw in
- eklemek
- suffix
- eklemek
- to add, to attach, to join, to append, to annex
- eklemek
- to add, append, affix, or tack (one thing) to (another)
- eklemek
- adjoin
- eklemek
- subjoin
- ettirgen ekleme
- (Dilbilim) causative embedding
- florin ekleme
- (Kimya) fluorination
- komut ekleme
- hook
- manuel film ekleme kolu
- manual splice bar
- ortaya ekleme
- intercalation
- sonuna ekleme
- postposition
- sonuna ekleme
- postponement
- uniform iplik ekleme
- (Tekstil) yarn-uniform piecing
- uç uca ekleme
- butt joint
- yedekleme sunucusu ekleme
- (Bilgisayar) adding backup server
- yinelenen ekleme sorgusu
- (Bilgisayar) replicable append query