ek

listen to the pronunciation of ek
Türkisch - Englisch
{i} supplement
{i} addition
{i} adjunct
{i} schedule
appendix
supplementary
insertion
by
additional
patch
(Elektrik, Elektronik,Teknik) cable joint
insert
(Kanun) accessory
additive
(Bilgisayar) attach
excursus
subsidiary agreement
juncture
further
appurtenance
accession
special
{i} affix
add-on
{i} add
accretion
{f} sowing
attachment
{f} plant
sow
{f} sowed
inclusion
{i} add on
collateral
excess
adjunction
extension
{f} planting
gusset
{i} augment
annexe
appendices
inset
joining
subsidiary
{i} add#on
supplement to
bye
(Hukuk) complement
extra
super
(Anatomi) appendage
annex
supplemental
addendum
appendage
supplement; appendix
addition, supplement, adjunct, addendum, extension, appendage; appendix; joint, patch; affix; additional, supplementary, subsidiary, extra
formative
appendix , attachment
extra, additional, supplementary
joint (of a pipe)
supplementation
gram. affix; prefix; infix; suffix
postscript
expansion
eccentric
fill
rider
{i} joint
ek yeri
joint
ek
sideline
ek bina
{i} wing

The hospital has three wings. - Hastanenin üç ek binası var.

ek olarak
in addition

In addition many groups have been formed so that the elderly can socialize with one another and remain active participants in American life. - Ek olarak yaşlılar birbirleriyle sosyalleşebilsin ve Amerikan hayatının aktif üyeleri olarak kalabilsinler diye birçok topluluk kurulmuştur.

I paid five dollars in addition. - Ek olarak beş dolar ödedim.

Ek
part time job
ek olarak
in addition to

He has some income in addition to his salary. - Maaşına ek olarak biraz geliri var.

In addition to my other worries, this has to happen. - Diğer endişelerime ek olarak, bu olmak zorunda.

ek olarak
additionally
ekler
(Bilgisayar) enclosures
ek bilgi
(Bilgisayar) fine print
ek bilgi
(Bilgisayar) more info
ek bilgi
(Bilgisayar) tell me more
ek bilgi
(Bilgisayar) additional information
ek bilgi
(Bilgisayar) additional info
ek bilgi
(Bilgisayar) more
ek
(Ticaret) second job
ek
additional work
ek
extra work
ek olarak
intercalary
ek olarak
additively
ek olarak
for good measure
ek olarak
(Konuşma Dili) into the bargain
ek olarak
and all
ek olarak
(Bilgisayar) as attachment

I'm sending two photographs as attachments. - Sana iki fotografı ek olarak gönderiyorum.

ek olarak
(Konuşma Dili) to boot
ek olarak
(Ticaret) supplemental
ek süre
additional time
ek vergi
(Ticaret) surcharge
ek yeri
(İnşaat) jointing
ek ücret
extra charge
ekler
addenda
ekler
appendix
ekler
(Bilgisayar) appendices
ek bina
out building
ek bina
additional building
ek gelir
income bracket
ek olarak
as well as
ek olarak
on the side
ek olarak
extra
ek vergi
surtax
ek yeri
seam
ek yeri
commissure
Ek bina
(Mimarlık) auxilary building
Ek
side job
ek bina
annex
ek ders
Additional
ek ücret
additional charge
ekler
add

Don't you add some sugar? - Biraz şeker ekler misin?

I add a few finishing touches. - Birkaç son rötuş eklerim.

ekler
additions
ekler
appends
ek bina
outbuilding
ek bina
outhouse
ek bina
annexe
ek bina
outbuilding, additional building
ek bina
{i} dependency
ek gelir
fringe benefit
ek
extra
ek olarak
intercalarily
ek olarak
in addition (to)
ek süre
extratime
ek vergi
supertax
ek yeri
(kemik) suture
ek yeri
join
ek yeri
seam; joint
ek yeri
splice
ek yeri
scarf
ek yeri
juncture
ek yeri
joining, joint, seam
ek ücret
(Hukuk) premium
ek ücret
weighting
ek ücret
{i} surcharge
ekler
éclair, chocolate éclair
ekler
eclair
Türkisch - Türkisch
lahika
ilave
zeyil
Bir gazete veya derginin günlük yayımından ayrı ve ücretsiz olarak verdiği parça, ilave
Kelime türetmek veya kelimenin görevini belirtmek için kullanılan şekil verici ses veya sesler, lahika
Eklenmiş, katılmış: "Okul müdürü iken, okulun ek inşaatında hamallarla birlikte çalışmış."- H. Taner
Bir şeyin eksiğini tamamlamak için ona katılan parça
Sonradan katılan, dikilen, yapıştırılan parçanın belli olan yeri. İki borunun birbirine birleştirildiği yer
Katılmış, ulanmış, eklenmiş
Sonradan katılan, dikilen, yapıştırılan parçanın belli olan yeri
Sözcüğün görevini belirtmek ya da sözcük türetmek için kullanılan biçim verici ses
iki borunun birleştiği yer
İki borunun birbirine birleştirildiği yer
Eklenmiş, katılmış
Ek yeri
(Osmanlı Dönemi) MEVSİL
ek ders
Haftalık zorunlu ders yükünün dışında kalan ders
ekler
Bir tür patiska
ekler
Bir çeşit pasta
ekler
Bir cins pasta
ekler
üstü çikolatalı, içi kremalı bir cins pasta
ekler
İçi krema ile doldurulmuş bir pasta türü