Hakem her iki tarafı da desteklememelidir.
- A referee should not favor either side.
Her iki yol da seni istasyona götürecektir.
- Either way will lead you to the station.
İkizlerin hiçbirini tanımıyorum.
- I don't know either twin.
Şapkaların hiçbirinden hoşlanmıyorum.
- I don't like either hat.
Mary güzel değil, fakat çirkin de değil.
- Mary's not pretty, but she isn't ugly, either.
Ben buna karşı değilim ama bunun lehinde de değilim.
- I'm not against it, but I'm not for it, either.
İkisinden biri gitmeli.
- Either of the two must go.
Bu pulların ikisinden birini sana vereceğim.
- I'll give you either of these stamps.
İki eski âşık arkadaş kalabiliyorsa, ya onlar hâlâ aşıktır ya da hiç olmadılar.
- If two past lovers can remain friends, it's either because they are still in love, or they never were.
İki kızın her birini tanıyor musun?
- Do you know either of the two girls?
Çocuklardan herhangi birini görmedim.
- I didn't see either boy.
İki kitaptan herhangi birini alabilirsin.
- You may take either of the two books.
İki kızın her birini tanıyor musun?
- Do you know either of the two girls?