eintretend

listen to the pronunciation of eintretend
Englisch - Türkisch

Definition von eintretend im Englisch Türkisch wörterbuch

joining
{i} birleşme
joining
{i} katılma

Tom Mary'nin orduya katılmasını engellemeye çalıştı. - Tom tried to prevent Mary from joining the army.

Kulübümüzde bize katılmanıza itirazımız yok. - We have no objection to your joining us in our club.

joining
{i} iştirak
joining
{i} kaynama
joining
{i} birleştirme
arising
türeyen
arising
(Kanun) doğan
arising
yükselme
joining
izafe
joining
oynak yeri
joining
(Kanun) ittisal
joining
(Kanun) ittihat
joining
(Bilgisayar) katılıyor

Bu şubat ayında bir piyano yarışmasına katılıyorum. - I am joining the piano competition this February.

Daha sonra bir kişi daha bize katılıyor olacak. - One more person will be joining us later.

joining
{f} birleş

Kollajen, dokuların birleştirilmesine yardımcı olan bir proteindir. - Collagen is a protein that aids the joining of tissues.

joining
yapıştırma
joining
bağlama
advocating
savunan
coming on
geliyordu
coming true
gerçek gelecek