eintrag

listen to the pronunciation of eintrag
Deutsch - Türkisch
Englisch - Türkisch

Definition von eintrag im Englisch Türkisch wörterbuch

entry
{i} giriş

Kompozisyon yarışması için giriş şartları çok sıkıdır. - The entry requirements for the essay competition are very strict.

Tom'un girişi reddedildi. - Tom was denied entry.

entering
{i} girme

Bir üniversiteye girme hayatımın amacı değil. - Entering a university is not the purpose of my life.

Eve girmeden önce ayakkabılarınızı çıkarmanız gerekir. - You must remove your shoes before entering a house.

entry
{i} girdi
entry
(Avcılık) baskın
entry
yarışmacı
entry
giriş yeri
entry
geçit
entry
(Bilgisayar) öğe
entering
giriş

Buraya girişiniz yasaklandı. - You are banned from entering this place.

entering
(isim) girme
entry
{i} girme

Evde zorla girme işaretleri yoktu. - There were no signs of forced entry in the house.

entry
Varlık
entry
{i} antre
entry
{i} katılma
entry
geminin manifestosunu verip gümrüğe giriş kaydı yaptırma entrywaymethal
entry
{i} kayıt
entry
{i} madde
entry
(isim) giriş, antre, girme, kalem, kapı, sahneye çıkma, katılma, girdi, madde, kayıt
entry
sahip olarak mülke girme