einschränkung

listen to the pronunciation of einschränkung
Englisch - Türkisch

Definition von einschränkung im Englisch Türkisch wörterbuch

austerity
{i} haşinlik
austerity
azla yetinme
austerity
davranış sertliği,sertlik
austerity
kemer sıkma

Greece's Parliament passes austerity measures - Yunan Parlamentosu kemer sıkma önlemlerini onayladı.

Pek çok kent yöneticilerinin uyguladığı kemer sıkma politikası son derece sevimsizdir. - The austerity measures that many city governments have implemented are hugely unpopular.

Almanlar kemer sıkmaktan yana. - The Germans are in favor of austerity.

austerity
sertlik
austerity
zorluk
austerity
ciddiyet
austerity
idareli geçinme
austerity
katılık
austerity
güçlük
curtailment
kısaltma
austerity
tasarruf
austerity
{i} masraftan kısma
austerity
{i} sadelik
austerity
{i} sade, konforsuz ve dünyevi zevklerden yoksun bir yaşam
curtailment
{i} kesme