Fırtına onun zamanında ulaşmasını engelledi.
- The storm prevented her from arriving on time.
Fırtına zamanında ulaşmamızı engelledi.
- The storm prevented us from arriving on time.
O gerçekleri ayrıntılı olarak açıkladı.
- He explained the facts at length.
Biz konuyu enine boyuna tartıştık.
- We discussed the topic at length.
Tom ve ben bu konu hakkında enine boyuna konuştuk.
- Tom and me talked at length about this subject.
Sonunda evini buldum.
- At length, I found his house.
Sonunda ağlamaya başladı.
- At length, he began to cry.
O gerçekleri ayrıntılı olarak açıkladı.
- He explained the facts at length.
Konuyu uzun uzadıya tartıştık.
- We debated the matter at length.
O, neye karar verildiğini uzun uzadıya açıkladı.
- He explained at length what had been decided.