Bir günde 500 dolar harcadım.
- I've spent 500 dollars in one day.
Bir gün Amerika'ya gitmek istiyorum.
- I would like to go to America one day.
Tom onu günün birinde ödeyecek.
- Tom will pay for it one day.
Bir gün İngiltere'ye gitmek istiyorum.
- I want to go to the UK someday.
Ben, bir gün ülkenizi ziyaret etmek istiyorum.
- I'd like to visit your country someday.
One day I was running with my brother.
- Eines Tages lief ich mit meinem Bruder.
One day he killed himself.
- Eines Tages tötete er sich selbst.