einerstelle

listen to the pronunciation of einerstelle
Deutsch - Türkisch
/ math. birimler (od. birler) hanesi
Englisch - Türkisch

Definition von einerstelle im Englisch Türkisch wörterbuch

unit
{i} birim

Bir parsek bir astronomik birimin bir arksaniyelik bir dereceye karşılık geldiği mesafedir. - One parsec is the distance at which one astronomical unit subtends an angle of one arcsecond.

Bir pound bir ağırlık birimidir. - A pound is a unit of weight.

unit
{i} ünite

Hastane yoğun bakım ünitesine girebilen ziyaretçi sayısını kısıtlıyor. - The hospital restricts the number of visitors who can enter the intensive care unit.

Bütün üniteyi değiştirmemiz gerekiyor. - We need to replace the whole unit.

unit
{i} bütünlük
unit
en küçük tam sayı
unit
tek basamaklı sayı
unit
takım

Onların takımının güçlü bir birlik duyusu var. - Their team has a strong sense of unity.

Tim Howard 2014 yılında Amerika Birleşik Devletleri milli takımının kalecisiydi. - Tim Howard was the goalkeeper for the United States national team in 2014.

unit
eşya
unit
parça

Shetland Adaları Birleşik Krallığın bir parçasıdır. - The Shetland Islands are part of the United Kingdom.

İskoçya Birleşik Krallığın parçasıdır. - Scotland is part of the United Kingdom.

unit
puvan unit of measurement ölçü birimi
unit
{i} birlik

Evlilik sevgiden yapılmış bir birliktir. - Marriage is a unity made from love.

Birlik paradan daha iyidir. - Unity is better than money.

unit
{i} öğe
unit
{i} tertibat: heating unit ısıtma tertibatı
unit
birim/ünite
unit
bir

Amerika Birleşik Devletleri, Kanada ile komşudur. - The United States borders Canada.

Bir gün Amerika'ya gitmek istiyorum. - I would like to go to the United States one day.

unit
fert
unit
belirli bir miktar
unit
{i} (üniversitede) puan
unit
(Tıp) Tek şey
Deutsch - Englisch
unit place
unit
units digit