Bu oyun kartları işaretlidir.
- These playing cards are marked.
Geminin bir işaretli listesi vardı.
- The ship had a marked list.
Tom bir cümleyi sarı bir fosforlu kalemle işaretledi.
- Tom marked a sentence with a yellow highlighter.
Biz HTML'nin, temel bir kural olarak, açık ve kapalı etiketlerle işaretlenmiş elementler olduğunu açıkladık.
- We have explained that HTML is, as a basic rule, elements marked up with open and close tags.
Parti belirgin bir başarıydı.
- The party was a marked success.
Hayat belirgin şekilde gelişti.
- Life has improved markedly.