ein wenig

listen to the pronunciation of ein wenig
Deutsch - Türkisch
bir az
Englisch - Türkisch

Definition von ein wenig im Englisch Türkisch wörterbuch

a little
biraz

Biraz daha biber ekle. - Add a little more pepper.

Ben biraz Japonca konuşuyorum. - I speak a little Japanese.

a little
azıcık

Kuralları azıcık ihlal etmekten korkma. - Don't be afraid to break the rules a little.

Tom azıcık erken geldi. - Tom was a little early.

a little
bir parça

Pastadan bir parça al. - Have a little of this cake.

Tom pastanın bir parçasını aldı. - Tom got a little pie.

slightly
çok az

Tom hakkında çok az endişeliyim. - I'm slightly worried about Tom.

Tom çok az kıskanç görünüyordu. - Tom sounded slightly jealous.

a little
biraz, birazcık, azıcık
a little
bir miktar

Şişe içinde kalan sadece bir miktar süt vardı. - There was only a little milk left in the bottle.

a little
az
a little
çat pat
a little
bir dirhem
slightly
bir dereceye kadar
a little
bir balaca
a little
dıkkılı
slightly
biraz

Eşimin elleri tezgahtarınkinden biraz daha küçük. - My wife's hands are slightly smaller than the shop assistant's.

Büyükannem biraz ağır işitir. Yani hafifçe sağırdır. - My grandmother is hard of hearing. In other words she is slightly deaf.

a little
biraz: Give me a little time. Bana biraz zaman verin
slightly
Hafifçe, belli belirsiz, çok az, hafiften, kuvvetsizce
poco
az
poco
yavaş
slightly
belli belirsiz
slightly
kuvvetsizce
Deutsch - Englisch