Acaba size birkaç soru sorabilir miyim?
- Darf ich Ihnen ein paar Fragen stellen?
Birkaç elbiseye baktı ve en pahalı olanı seçti.
- Sie schaute ein paar Kleider an und wählte das teuerste aus.
Kırık bir çenesi var ve birkaç dişini kaybetti.
- He got a broken jaw and lost some teeth.
Annem bana birkaç yeni giysi yaptı.
- My mother made some new clothes.
Aç olamazsın. Birkaç dakika önce abur cubur yedin.
- You can't be hungry. You had a snack a few minutes ago.
Yalnızca birkaç kişi vaktinde geldi.
- Only a few people showed up on time.
Biraz vücut losyonuna ihtiyacım var.
- I need some body lotion.
Biraz kahve ister misin?
- Would you like some coffee?
Tom bir kaç kere başını salladı.
- Tom nodded his head a few times.
Adam bir kaç saat önce vefat etti.
- The man passed away a few hours ago.
Mary ve diğer bazı kadınlar birkaç saattir buradaydı.
- Mary and some other women were here for a few hours.
Teknik Oturum Gündeminde birkaç kişi daha sonra gün içindeki bazı oturumlara katılmak istediklerinden söz ettiler.
- A few people mentioned they would like to attend some sessions later in the day on the Technical Session Agenda.
Annem bana kendi yapımı bir çift eldiven verdi.
- My mother gave me a pair of gloves of her own making.
Bir çift ayakkabı aldım.
- I bought a pair of shoes.
Kimisi yürüyerek, diğerleri de bisikletle gitti.
- Some went on foot, and others by bicycle.
Tom'un bazı çok iyi fikirleri var.
- Tom has some very good ideas.
Denemenin birkaç hatası var fakat bir bütün olarak çok iyi.
- Your essay has some mistakes, but as a whole it is very good.
Bu sabah hava bir parça soğuk geliyor.
- The air feels somewhat cold this morning.
Tom bir parça müzisyen.
- Tom is something of a musician.
Burası yaklaşık 500 yıl önce yapıldı.
- This was built some 500 years ago.
O hayır kuruluşuna yaklaşık iki milyar yen bağışta bulunan birinin adı verildi.
- That charity is named after someone who contributed about two billion yen.
May I ask a couple of questions?
- Kann ich ein paar Fragen stellen?
I'm taking a couple of days off.
- Ich nehme mir ein paar Tage frei.
He selected a pair of socks to match his suit.
- Er wählte ein Paar Socken, das zu seinem Anzug passte.
He sat reading, with his wife knitting a pair of gloves beside him.
- Er saß da und las, während seine Frau neben ihm ein Paar Socken strickte.