ein fassungsvermögen von … gehabt

listen to the pronunciation of ein fassungsvermögen von … gehabt
Englisch - Türkisch

Definition von ein fassungsvermögen von … gehabt im Englisch Türkisch wörterbuch

held
tut

O, kolumu sımsıkı tuttu. - She held my arm firmly.

Resim bir iğne ile tutturuldu. - The picture was held on by a pin.

held
f., bak. hold
held
tutulmak

Birisi sorumlu tutulmak zorunda. - Someone's got to be held accountable.

seated
{s} kişilik (araba)
seated
{s} kişilik
seated
kişilik oturmuş
seated
{s} oturaklı
seated
{s} oturmuş

Lütfen oturmuş biçimde kalın. - Please remain seated.

Lütfen uçak kapıya varıncaya kadar oturmuş olarak kalın. - Please remain seated until the aircraft arrives at the gate.

Deutsch - Englisch
seated
had room for
accommodated
held