Firma eğitsel kitaplar yayınlıyor.
- The firm publishes educational books.
Biz konuyu eğitimsel bir bakış açısından tartıştık.
- We discussed the matter from an educational point of view.
Bir eğitimsel psikolog tanıyorum ve ondan nefret ediyorum.
- I know an educational psychologist and I hate her.
Eğitici reformların hâlâ gidecek uzun bir yolu var.
- Educational reforms still have a long way to go.
Tom saygın bir eğitici psikoloktur.
- Tom is a respected educational psychologist.
Yetersiz eğitim politikası Japonya için zararlıdır.
- The poor educational policy is a detriment to Japan.
Japonya'daki eğitim sistemi, Amerika'dakinden etkilenmiştir.
- The educational system in Japan was influenced by that in the USA.
Amacımız öncelikle eğitimle ilgili.
- Our goal is primarily educational.
... have to instill in our kids a sense of educational excellence. ...
... the educational aspect. ...