You don't have to feel threatened.
- Tehdit edilmiş hissetmek zorunda değilsin.
I didn't feel threatened.
- Ben tehdit edilmiş hissetmedim.
The interior of Tom's house is decorated tastefully.
- Tom'un evinin içi zevkle dekore edilmiştir.
The windows are decorated with lanterns.
- Pencereler fenerlerle dekore edilmiştir.
askerliği tecil edilmiş.
Tom drives an imported car.
- Tom ithal edilmiş bir arabayı kullanıyor.
This is a crude material imported from Malaysia.
- Bu, Malezya'dan ithal edilmiş bir ham maddedir.
Something I et?.