Biz bütün ziyaretçilere aynı davranırız.
- We treat all visitors alike.
Bu kalemler benzeyebilir ama aynı değiller.
- These pencils might look alike but they're not the same.
İkizler bir zarftaki iki bezelye kadar benzerler.
- The twins are as alike as two peas in a pod.
Ken ve erkek kardeşi birbirine çok benzer.
- Ken and his brother are very much alike.
Sen ve ben benzer şekilde düşünüyoruz.
- You and I think alike.
Sen ve ben benzer şekilde düşünmüyoruz.
- You and I don't think alike.
You may as well go to bed at once.
- Du könntest ebenso gut direkt ins Bett gehen.
I may as well go now.
- Ich kann ebensogut jetzt gleich gehen.