İngilizce ödevimi yapmayı henüz şimdi bitirdim.
- I have just now finished doing my English homework.
Az önce yağmur yağmaya başladı.
- It began raining just now.
Suudi Arabistan büyük elçisinin istifa ettiğini az önce gördüm.
- I've seen just now that the ambassador of Saudi Arabia has resigned.
Ben, şu anda ters bir şey düşündüğüne dair bahse girerim.
- I just bet you were thinking something perverse just now.
Tom şu anda burada değil.
- Tom isn't here just now.
Evet, ama o hemen şimdi gitti.
- Yes, but she left just now.
Hemen şimdi sana geliyorum.
- I'm coming to you just now.
Ben söylediklerini şimdi geri almanı istiyorum.
- I want you to take back what you said just now.
Ben şimdi onun adını hatırlayamıyorum.
- I can't think of his name just now.
I'll be coming just now.
I was talking to my friend on the phone just now.